Ahlak Felsefesinin Konusu ve Problemleri

İnsan, tek başına değil doğa ve toplumla birlikte var olan ve yaşayan varlıktır. “Topluluk ve doğayla olan ilişkiler nasıl olmalıdır?” sorusu, öncelikle ahlaki bir sorudur.

Ahlak, genel olarak insanın bir başka insana, gruba veya canlı ve cansız varlıklara yönelik eylemlerinden ve doğayla olan ilişkilerinden ortaya çıkan, bu ilişkileri düzenlemek amacıyla geliştirilen ilke ve kuralları ifade eder. İnsan veya başka bir varlığa yönelik her tür düzenleme, ahlaki boyut taşımaktadır.

Hukuk ve din kuralları ahlaki bir kaygı taşımakta; huzur, mutluluk ve iyilik sağlama kaygısı içermektedir. Örneğin yalan söylemek, can veya mala zarar vermek; ahlaken, hukuken ve dinen doğru kabul edilmeyen davranış biçimleridir.

Tüm toplumlarda ahlak kuralları mevcuttur. Geçmişten günümüze ahlak sistemi olmayan herhangi bir toplumdan söz edilemez; daha doğrusu aralarındaki ilişkiyi düzenleyen ilke ve kuralları geliştirmeksizin, iyilik ve güzellik anlayışı olmaksızın bir toplum oluşamaz.

Etik, felsefenin ahlakla ilgilenen ve ahlaki ilkeler üzerine düşünceler yürüten dalıdır. Ahlaki eylemin ve iyiyle kötünün ne olduğunu, irade ve seçmenin ahlaki eylemle ilişkisini, ahlaklı ve erdemli bir yaşayışın hangi ögeleri taşıdığını araştıran felsefe alanıdır. Bir felsefe sistemi olarak etiğin görevi yeni bir ahlak sistemi geliştirmek ve buna uyulmasını sağlamak değil ahlaki ilişkiler üzerinde düşünmek ve görüş elde etmektir.

Felsefede ahlakla ilgili birçok konu üzerinde tartışılmış ve birbirinden farklı görüşler ileri sürülmüştür. Ahlak felsefesinin temel sorunları arasında öne çıkanlar; iyilik ve kötülüğün ölçütü, özgürlük ve sorumluluk ilişkisi ve evrensel bir ahlak yasasının olup olmadığıdır.

>> İyi ve Kötü

>> Özgürlük ve Sorumluluk

>> Evrensel Ahlak Yasası

Yorum yapın