20. Yüzyılın Başlarında Osmanlı Devleti’nin Sosyal Durumu

Osmanlı Devleti’nde iç karışıklıkların olduğu, savaşların devam ettiği yirminci yüzyılda sosyal hayatta da önemli hareketlilikler yaşandı.

Osmanlı Devleti’nin kaybettiği topraklardan gelenler Anadolu’ya iskân edilmeye başlandı. Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve yükselme dönemlerinde fethedilen topraklara yerleştirilen Türkler, akın akın Anadolu’ya gelmeye başladılar.

Osmanlı topraklarında sosyal dengeler bozuldu. Özellikle azınlıkların devlet kurmak için başlattıkları isyanlar denetlenemez hâle geldi. Kaybedilen topraklardan gelenler ve köylerden kentlere göç edenlerle beraber şehirlerdeki nüfus hızla arttı.

Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde özellikle İstanbul, İzmir, Edirne, Bursa ve Selanik gibi kentlerde nüfus hızla artmaya başladı. Osmanlı Devleti, ortaya çıkan bu göç dalgaları, savaşlar ve gün geçtikçe zayıflayan ekonomik gücü nedeniyle şehirlerde artan nüfusun gereksinimlerine cevap veremez hâle geldi.

Diğer yandan konut ve gıda ihtiyaçları her geçen gün daha da artmaya başladı.Toplumun büyük bir bölümü işsizlik ve ekonomik sorunlar nedeniyle hayatlarını sürdüremez duruma geldi. Bu sebeplerin ortaya çıkardığı sorunlar ve büyük yerleşim merkezlerinde zaman zaman meydana gelen, asayişi bozan eylemler huzur ve güven ortamının bozulmasına neden oldu.

Ancak bütün bu olumsuzluklara rağmen özellikle İstanbul’da sosyal hayatta bazı değişim ve dönüşüm hareketleri ortaya çıktı. Yoğun nüfus artışına paralel olarak teknolojinin günlük yaşantıda kullanımı kentlerdeki yaşam standartlarını da değiştiriyordu. Elektrik, tramvay, telefon, otomobil ve telgraf, insanların hayatlarına girmeye başladı.

Yorum yapın