1980 Sonrası Türkiye’de Toplumsal Hareketler

1982 Anayasası, sendikaların örgütlenme ve grev gibi faaliyetlerine sınırlamalar getirmişti.

TBMM’de 18 Ekim 2012’de kabul edilen Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’yla çalışma yaşamında yeni düzenlemeler yapıldı.

Tablo 5.14’te görüldüğü gibi kamu kesiminde sendikalaşma istenen düzeyde gerçekleşmemiştir.

( ! )

1963’te çıkarılan Sendika Yasası ile çalışma hayatında sendikalaşma oranı artmış, 1982 Anayasası’nın işçilere tanıdığı ancak memurlara tanımadığı sendikalaşma hakkı bu süreci olumsuz etkilemiştir. 1993’te Türkiye ILO Sözleşmeleri’ni imzalayınca çok sayıda memur sendikası kurulmuştur. Kamu çalışanlarının sendikalaşması 1990’da Eğitim-İş ile başlamış, daha sonra Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen olarak üç konfederasyon ile faaliyetler ivme kazanmıştır. (www.sdu.edu.tr) (Düzenlenmiştir.)
Tablo 5.14: 2015 Temmuz Verilerine Göre Kamu Kesimi Sendikacılığı

Türkiye’de kökenleri Osmanlı Devleti’nin son yıllarına kadar uzanan kadın hareketi farklı yapı ve yöntemlerle varlığını Cumhuriyet Dönemi’nde de sürdürmüştür. 1980’lerden sonra da bağımsız bir hareket olarak devam etmiştir. Özellikle kadının uğradığı şiddete karşı kampanyalar ve eylemler günümüze yaklaştıkça artmıştır. Günümüzde kadın haklarını savunan birçok dernek ve vakıf faaliyet hâlindedir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü gibi günlerde kadınlar, hakları için gösteriler düzenlemektedir. Tüm bu etkinlikler, kadın haklarına yönelik duyarlılıkları artırmaktadır.

( ! )

Türkiye’de kadın hareketinin ortaya çıkışı 1980 askerî müdahalesinin hemen ertesine denk gelmiştir. Türkiye’nin de imzaladığı Uluslararası Ayrımcılığa Karşı Sözleşme’ye uyulması için imza kampanyaları düzenlenmiştir. 1987’de Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneği kuruldu. Aralık 1989’da “Cinsel Tacize Hayır – Mor İğne Kampanyası” başlatıldı. Kampanyalar aracılığıyla kadın hareketi kitleselliğe ulaştı. AB ile iş birliği programları kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaygınlaştırılması projeleri başlatıldı. (www.bgst.org) (Düzenlenmiştir.)

Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı

Toplumsal hareketler içinde öne çıkan bir diğer kesim de öğrencilerdir. Türkiye’deki öğrenci hareketlerinin kökenleri de Osmanlı Devleti’nin son yıllarına kadar dayanmaktadır. Türkiye’de Darülfünun döneminde başlayan öğrenci hareketleri, özellikle siyasi konular hakkında çeşitli dönemlerde toplantılar, mitingler düzenlemesi şeklinde gelişmiştir.

1961 Anayasası’nın getirdiği serbestlik ve üniversite özerkliğinin 1971’de kaldırılması protestolara yol açmıştır. 1970’li yıllarda öğrenci hareketlerinde karşıt gruplar arasında şiddet kullanımı yaygınlaşarak can kayıplarına yol açan tehlikeli süreçler yaşanmıştır.

1980’lerin başlarında durağanlaşan öğrenci hareketi, 1980’lerin sonlarından itibaren yeniden başlamıştır. 1981’de çıkarılanYükseköğretim Kurulu (YÖK) ve yasası, öğrenciler tarafından zaman zaman protesto edilmiştir. Öğrenci hareketleri, mezunların istihdamı sıkıntısı ve sınav sistemleri gibi nedenlerle günümüze kadar ara ara devam etmiştir.

Yorum yapın