1945 – 1975 Arası Dünya Ekonomisi

II. Dünya Savaşı’nı izleyen yirmi yıl boyunca büyük ölçüde ilerlemiş bir sanayi gücüne dayanan Batı’nın ekonomik egemenliği, toplumsal dönüşümleri beraberinde getirdi.

Otomobillerle elektrikli aletler evlere birlikte girdi. 1950’li yılların sonunda kentlerde hemen her evde televizyon vardı. Telefon, çamaşır makinesi ve merkezî ısıtma sistemleri gibi yaygın kullanılan araçlar gündelik hayatı kolaylaştırdı.

Dünyadaki toplam üretim, 1945-1975 arasında üç katına çıktı. Petrol, elektrik, otomotiv gibi sektörlerde on kat hatta daha fazla arttı. Otuz yıllık süreçte petrol üretimi ve ticareti hiç durmadan yükseldi.

Motorlu taşıtlar açısından vazgeçilmez olan petrol, kimya sektörünü de oluşturdu. Sentetik kumaş ve plastik malzeme üretilmeye başlandı.

Muhteşem Otuzlar

1945-1975 arasında dünyada yıllık büyüme oranı %5 civarında (Japonya’da daha fazla) seyretti. Bazı dönemlerde yavaşlama görülse bile üretimde uzun süreli bir gerileme ve yüksek oranlı işsizlik yaşanmadı. Fransız ekonomist Jean Faurotie’nin (Jan Forti) bu otuz yıllık dönemi tanımlamak için bulduğu “Trente Clorieuses” (Tirent Kılasyusus) (Muhteşem Otuzlar) deyimi, büyümenin hem süresini hem de başarısını vurgular.

Dünya yıllık büyüme ortalaması

İmalat sanayinin gelişmesi pek çok yeni ürün, teknik buluş ve uluslararası ticaretin liberalleşmesi “Muhteşem Otuzlar” diye anılan dönemin dinamizmini oluşturdu. Tablo 4.2 ve 4.3’te görüldüğü gibi 1950-1970 arasında dünya üretimi %5 oranında büyürken uluslararası ticaret %7 oranında gelişti. 1970’lere kadar büyümenin sürmesi, işsizlik oranını da düşürdü.

Avrupa ülkeleri dışarıdan işçi alımlarına başladı. Dünya ekonomisindeki büyümeye bağlı olarak ihtiyaç fazlası ürünleri pazarlama ihtiyacı, reklam sektörünün önemini arttırdı. Geleneksel reklamcılık yöntemlerinin yerini, radyo ve televizyon reklamcılığı aldı.

Bu yeni tarz reklamlar, daha kullanılmadan ürünlerin modasının geçmeye başladığını gösteriyor, izleyenlerde tüketim hırsını arttırarak alım duygusunu kamçılıyordu. Büyük firmalar da üretim sürekliliğini sağlamak için kısa ömürlü ürünler piyasaya sürüyorlardı.

Uydu teknolojisiyle birlikte televizyon programları uluslararası boyut kazandı, reklamlar ve haberler tüketim nesnesi hâline geldi. Aynı zamanda bu durum yeni bir ekonomik alan da yaratmış oldu.

Canlı yayınların başlamasıyla yeni bir kitle kültürü oluştu. 1964 Tokyo Olimpiyatları’nın televizyondan canlı olarak tüm dünyaya yayımlanarak duyurulmasıyla bu anlamda bir ilk yaşanmış oldu.

Fransa’da 1960-1975 arasında dayanıklı tüketim malı oranı

Refah Devleti

1930’larda ABD’de ortaya çıkan 1945-1975 arasında Avrupa’da uygulanan yasal ve kurumsal bir gelişmenin adıdır. 1970’lerdeki petrol kriziyle birlikte gelişimi duran Refah Devleti kavramı, “Sosyal Devlet” olarak da ifade edilir.

Refah Devleti, bireylere klasik özgürlükleri sağlamakla yetinmeyip aynı zamanda onlara insanca yaşamaları için gerekli maddi ihtiyaçlarını da karşılar. Tablo 4.4’te görüldüğü gibi devlet; hastalık, yaşlılık ve işsizlik durumlarında halkını korur, bunun için gereken finansmanı da sigorta kesintileri ile karşılar.

Refah Devleti; piyasaya müdahale, asgari ücreti belirleme, sosyal güvenlik ve yardım kurumları kurma gibi konularla da düzenleyici ve geliri yeniden dağıtıcı bir özellik taşır.

 

Yorum yapın