1923-1932 Yılları Arasında Türkiye-Fransa İlişkileri

Türkiye ile Fransa arasında 30 Mayıs 1926 tarihinde “Dostluk ve İyi Komşuluk Sözleşmesi” imzalandı.

Bu antlaşma ile iki devlet arasındaki sorunların diplomatik yollarla çözümlenmesi ve taraflardan birine yönelebilecek silahlı bir saldırı hâlinde diğerinin tarafsız siyasal ve askerî bir politika izlemesi kararlaştırıldı.

Atatürk ve Fransa Başbakanı Edouard Herriot (Edvard Heryıt) (Ressam: Rahmi Pehlivanlı)

Türkiye’de bulunan Fransız okullarının durumu, Türk-Fransız ilişkilerinde çözüme kavuşturulması gereken bir sorundu. Mustafa Kemal Atatürk’ün tam bağımsızlık ilkesi gereği Türk Hükûmeti, yabancı devletlere ait okulların Türk millî menfaatlerine uygun çalışmalar yapmaları için 1927 yılında bir yönetmelik hazırladı.

Bu yönetmelik doğrultusunda yabancı okullarda Türkçe dersi ile birlikte tarih ve coğrafya derslerinin de Türk öğretmenler tarafından Türkçe okutulması esası getirildi. Aynı zamanda bu okulların Millî Eğitim Bakanlığına bağlı müfettişler tarafından denetlenmesi ilkesi yürürlüğe girdi.

Bu durum Türkiye- Fransa arasındaki diplomatik ilişkilerin bozulmasına neden oldu. Ancak Türkiye, konuyu kendi iç meselesi sayarak hiçbir taviz vermeden uygulamalarına devam etti. Böylelikle hem kararlı bir davranış sergiledi hem iç sorunlarına kimseyi karıştırmadı hem de yasalar çerçevesinde bağımsız devlet anlayışına uygun bir çözüm yolu üretmeyi başardı. Daha sonra Fransa, Türkiye’nin almış olduğu kararlara uyacağını açıkladı.

Fransa ile Türkiye arasındaki diğer bir sorun ise borçlar meselesiydi. Lozan Barış Konferansı’nda Osmanlı Devleti’nin borçlarının Türkiye tarafından ödenme biçiminin, borç tahvili satın almış olan kişiler ile Türkiye arasında yapılacak görüşmelerle tespit edilmesine karar verilmişti.

Büyük çoğunluğunu Fransız vatandaşlarının oluşturduğu alacaklılarla Türkiye arasındaki görüşmeler bir hayli uzun sürdü. Yapılan görüşmeler sonucunda 13 Haziran 1928 tarihinde imzalanan antlaşmalarla yeni bir ödeme takvimi belirlendi. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, Türk ekonomisini olumsuz yönde etkiledi ve ödeme planında sorunlar yaşanmaya başlandı. Bu nedenle her iki ülke arasında 22 Nisan 1933 tarihinde Paris’te yeniden görüşmeler yapılarak Türkiye’nin lehine olan bir antlaşma imzalandı.

Antlaşmaya göre taksit süreci uzatıldı ve son borç taksidi 1954 yılında ödendi. Türkiye ile Fransa arasındaki sorunlardan biri de ulaşım sektöründe yaşandı. Türkiye’nin 1929 yılında bir Fransız şirketi tarafından işletilen Adana-Mersin demir yolunu satın almak istemesine Fransa önce karşı çıktı.

Daha sonra ise 1929 yılının Haziran ayında yapılan bir antlaşma ile demir yolu Türkiye’ye devredildi. 1933 yılında Almanya’da yapılan bir seçim sonunda Nazi Partisi iktidara gelince Almanya, Fransa için yeniden bir tehdit unsuru olmaya başladı. Bu durum karşısında Fransa, Türkiye ile siyasal ve ekonomik alanda yeniden bir yakınlaşma siyaseti izlemeye başladı.

Yorum yapın