Albert Einstein (Albırt Aynştayn) başta olmak üzere Nazi Almanya’sından kaçan aydınların etkisiyle bilim, uluslararası bir özellik kazandı.
Einstein’ın ileri sürdüğü relativite (görelilik) teorisinin açtığı yolda fizik biliminde önemli gelişmeler kaydedildi.
Rutherford (Radırfort) 1919’da nükleer protonu, Anderson (Endırsın) 1931’de pozitif elektronu, Chadwick (Çedvik) 1932’de nötronu buldu. Frederic ve Irene Joliot – Cruie (Fırederik ve İren Culyıt – Kuri) ve Enrico Fermi (Enriko Fermi) artisifiel (yapay) radyoaktiviteyi buldu. 1939’da Almanya’da uranyum fizyonu gerçekleşti.
Biyoloji biliminde önemli gelişmeler sağlanarak sağlık alanında iyileştirmelere gidildi. Banting (Benting) ve Best (Best) 1922’de insülini ayrıştırdılar. Calmette (Kalmit) ve Guerin (Görin) 1921’de tüberküloza karşı BCG aşısını, Alexander Fleming (Aleksandır Fileming) ise 1929’da penisilini buldu. Penisilinin bulunmasıyla da antibiyotiklerin gelişeceği çalışma alanı açıldı. Bu arada organ nakli de başlamıştı.